Aktar mı? Teknoloji merkezi mi?

Bu kadar büyük vizyonu olan bir projenin, basında daha çok yer alması gerekmiyor mu? Faaliyetler sağlıklı bir şekilde anlatılıp, kamuoyuna aktarılma noktasında tıkanıklık mı yaşıyor?

Proje ve eğitimlerin tanıtılması noktasında neden zayıf kalınıyor?

AKTARLIK ESPRİSİ

İpekyolu elbette bir aktar dükkânı değil. Ama ilk dönemlerinde sürekli uçucu yağ üretimi, kantaron yağından sabun üretimi, lavanta bahçeleri ile gündeme gelmişti.

İpekyolu bu denli büyük bir vizyonu kapsayan bir proje olmak yerine, tarımı geliştirme derneği adı altında kurulsaydı elbette aktarlık esprisi olmazdı.
Bu meseleye biraz mizah katmanın yanı sıra, dünyaca bilinen şu gerçeği hatırlatmak isteriz:

Hollanda bir tarım devi, bu hepimizin malumu. Konya kadar büyüklüğü olan Hollanda’nın tarımsal geliri 118 milyar dolar iken, tarihi gelişiminde hep tarımla anılmış olan ülkemizin sadece 29,7 milyar dolardır. (2021 yılı verileridir.)

Bugün tarım dediğimiz olayı, sadece patlıcan, domates, buğday ve saman üretmekle kısıtlamamalıyız.
İpekyolu’nun uçucu bitki yağları üretmesi, vizyonunun büyüklüğünün göstergesi olabilirdi…

Bunun için, üretimin İpekyolu sınırları içerisinde kalmaması gerekiyor. Bu üretimin Valilik, Tarım Bakanlığı, TKDK, Ticaret Sanayi Odası ve benzeri kuruluşlar ile iş birliği içerisinde olup İpekyolu’nda ki prototiplerin gerçek anlamda ülkeye fayda sağlaması amacıyla, üreticiye(çiftçi) ciddi anlamda teşvik ve hibe verilip, bu organizasyon sağlandığında İpekyolu aktarlıktan çıkıp, tarımın teknoloji merkezi haline gelebilir.
Bunun yanında, İpekyolu İHA Pilotluğu eğitimi, İHA parçaları üretimi, roket üretimi, 3 boyutlu yazıcıdan parça üretimi ve elektronik kart üretimleri yapan bir merkezdir.

Aslında bu kadar çıkarım ve analizle dokunmak istediğimiz mesele özetle şudur:
“Bu denli büyük bir projenin, Ülkemiz ve Gençlerine dişe dokunur ve ciddi kazanımlar sağlaması, burada eğitim alan bir gencin Organize Sanayi Bölgesinde Elazığ’ımıza ve Ülkemize Marka değeri olan bir işletme kazandırmak istediği zaman, İpekyolu’nun verdiği eğitimin devamı niteliğinde bu genç girişimciye Kol Kanat germesini beklemekteyiz.”

Bizim asıl arzumuz, üzerinde birçok kişinin emeği olan, milyonların harcandığı, genç dimağları heyecanlandıran, Ülkemiz protokolünün en tepesinden takip edilen bu merkezin Reel Ekonomiye katkı sağlayabildiği günleri görmektir…

İpekyolu…
Tam adıyla İpekyolu Çocuk ve Gençlik Araştırmaları Merkezi.

25 Ocak 2021 Pazartesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılan merkez, Avrupa’nın en büyük gençlik merkezi olarak kayıtlara geçmiştir.

Alanında ülkemizde bir ilk olacak olan İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezinin toplam fiziki büyüklüğü 220 bin metrekareyi bulmaktadır. Merkezde, bir adet ana operasyon binası yer almakta ve bu binada çok sayıda atölye bulunmaktadır. Komplekste yazılım, kodlama, robotik, teknik atölye, tasarım atölyesi, montaj atölyesi gibi birçok temalardan oluşan atölyeler yer almaktadır. 3 adet tematik eğitim ve konferans salonu, 500 kişilik yemekhane, 500 kişilik teras alanı ve bir kütüphanenin yer aldığı komplekste, çocuk trafik eğitim parkurları ve çocukların analitik düşünme yetisini geliştirecek dış mekân tematik eğitimi alanları bulunmaktadır. Arazi içerisinde Türkiye’nin en büyük Ar-Ge merkezlerinden birisini de bünyesinde bulunduran komplekste, toplamda 256 yatak kapasiteli misafirhane ve genç evleri yer almaktadır. Günübirlik konaklama alanları da olan tesiste 100 kişilik çadır kamp alanı da bulunmaktadır.(İl Özel İdaresi verilerinden alıntılanmıştır)

1-Elektronik geliştirme kartları,
2-Drone ve 3D yazıcı eğitimi,
3-Tarımsal kuluçka eğitimi,
4-Robotik kodlama,
5-Metin yazarlığı-Senaristlik eğitimleri,
6-Teknofest orta irtifa roket yarışması 2.liği,
7-Kantoran yağıyla sabun yapma,
8-Lavanta park(dikim-yetiştirme) gibi faaliyetlerle gündeme gelmiştir.
Amaç, hedef, misyon ve fikir olarak dört dörtlük görüntü çizen İpekyolu projesi, kendi içinde bazı sıkıntıları biriktirmiş durumdadır.