Geçmişten günümüze insanlar maddi manevi ve fıtri bağlara her zaman ihtiyaç duymuştur.
Kendisinden bir parçanın daim olarak yaşaması gerektiğini savunmuştur. Bunu sağlamak için sürekli düşünceler türetmiş sonra ise bir kanıya ulaşmıştır ki; Nesiller boyu çoğalarak devamlı ön planda kalmaya çalışmış, bunu başarmak içinse öncelikle düzenli birliktelikler sonucu evlilikler kurmuştur.
Oluşan beraberlikler sonucu bugün aynı havayı teneffüs edip aynı yerde yaşamaya çalışıyoruz. Beraberlikler ne kadar doğru ne kadar yanlış akıl sırrı değil.
Aslolması gereken aile bilincini kavramaktır. Bu incelemeyi yapmak için günümüze bakmak gerekir. Günümüz toplumunda ‘aile’ yitik ve yetim kalmıştır. Dengesiz fikirler üzerine inşa olunan birliktelikler sonucu kurulan aileler çökmeye mahkûmdur. Buna çevremizden binlerce örnek verebiliriz. Bu örnekleri zihin dünyanızda oluşturduğunuzu hayalen canlandırıyorum.
Örnekleri sizin hayal ve gerçek dünyanıza bırakarak aile kavramını kısaca tanımlıyorum. Aile: en küçük bir dairedeki birleşmelik ve bir araya gelinilmişliktir.
Anne, baba, kardeş, eş çocuk vs... Tanım olarak çok çeşit örnek verilebilir. Aile kavramı bir nevi en küçük kurumdur. Kimine göre sahiplendiği bir kedi, kimine göre eş, kimine göre evlat, kimine göre dosttur. Bu kadar tanım fazla bile... Bakalım Rabbimiz bizlere aile ile ilgili ne buyuruyor :”Allah size kendi cinsinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar türetti; sizi güzel ürünlerle rızıklandırdı. Onlar yine de bâtıla inanıp Allah’ın nimetine karşı nankörlük mü ediyorlar?”
Ayeti kerime gösteriyor ki bizlere verilen nimetin değerini bilmek, buna karşılık teşekkürlerimizi, şükürlerimizi yüce Allah’a sunmak, ibadetlerimizi eksiksiz yapmak, onun yasaklarını çiğnemeyip yolunda dosdoğru bir şekilde dik durmak, aleyhimize dahi olsa yalan söylememek, daima dürüstlüğü tercih etmek, Hz Muhammed Mustafa’yı sav kendimize gerçek manada örnekler alıp hayatımıza uygulamak ve en önemlisi Kur’an’ı azimuşşanı okuyup, anlayıp uygulamalı bir şekilde yaşamaktır.
Birde iki cihan sultanı efendimiz Hz Muhammed (sav) aile hakkında ne buyuruyor ona bakalım; “Sizin en hayırlınız ailesine karşı hayırlı olanlarınızdır. Ben de ailesine karşı iyi olanlarınızın en hayırlısıyım.” Hadisi şerif gösteriyor ki Efendimiz aileye çok önem vermiştir ki bizde bu bilinçle bilinçlenmeli ve en hayırlı yolunda hayırlı olmamızdır.
Aile en temel yapı olduğundan bu yapılar bozulduğu takdirde, dinamo etkisi yaratacak bu durumda tüm yapılar altı üst olacaktır. Bizim yapmamız gereken temeli kuvvetli atıp, binayı inşa etmekte , geliştirmekte en sonda ise kıyamete kadar ayakta tutmaktır.
Bizler Müslüman kardeşliğini yaşayabilirsek, aile kavramını daha iyi anlayıp en küçük yapı taşı konumundan en büyük kurumlara dönüştürmeyi başarabiliriz. Görüldüğü üzere en küçük temel kavramı yine en zirveye taşıyacak olan kimilerinin beğenmediği, kimilerinin de gıpta ettiği aile kavramıdır.
Öyleyse Müslümanlar olarak, kardeşlerimizi, annelerimiz, babalarımızı sahiplenmeli, onlara kol kanat germeli, sevgi saygı duymalı sözlerine kulak vermeyi sıkıntılarını gidermeyi ciddi manada sevgi ve saygı göstermeliyiz.
Demek ki bizler birbirimize sevgi, saygı göstermeli ve bu şekilde aile kavramına sahip çıkmalıyız. Sevgiyi, saygıyı prensip haline getirmeliyiz.
Son sözümüz: Bin yerde on bin problem varsa altında bir saygı eksikliği vardır.
(Nahl-72)-(tirmizi, menakıb-63)
