Sizden kimse sakın sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü şeytan soluyla yer içer.” (Müslim, Eşribe 106; Muvatta, Sıfatu’n-Nebiyy 5; Ebu Dâvud, Et’ime 20)
“Hz. Peygamber ayakta su içmekten nehyetti.” (Müslim, Eşribe, 113-115)
Peygamber (sav) efendimiz sol elle ve ayakta yemek yemeyin ve içmeyin derken sadece cüzi sebebine muşahede-i munzarıp şahsım ile beyan edeyim.
O sevgililer sevgilisi İki Cihan Serveri Fahr-i Kâinat Habibi Hazreti Muhammed Mustafa (sav) 1400 küsur evvelce sene bunu söylemişken bizler akl-i sır Kemal’e belki de şu sırr-i kemalatı şu sönük arz-ı kalbe gözüktü.
Ayakta yemek içmek evvela insana yakışmaz. Etrafı kirletir, Özellikle meşrubat halıya veya yere dökülür. Sağ el hem bilimsel olarak mikroorganizmalarca daha az bakteri tuttuğundan daha fevkalade hüner ile insanların çoğunca sağlak olduğundan yemek yemek meşrubat tüketmek sağ el ile ve oturarak daha efdaldır, faydalıdır. Bu misal-i zerreden asıl değineceğim nokta-i kemalat efendimizin 10 larca sünnett-i seniyyesi 1000 lerce hakikata işaret eder ki evvela bunları Ulema-i Hadis açıklamalı bizlere bu hakikatleri göstermelidir.
Görüldüğü gibi hem yetişkin birey bir bardak sütü gezerek dökmeden içmekten acizken aynı zamanda temizlenmesi bir o kadar zahmetliyken, bizler evvela oturmalı öyle yiyip içmeli tabi başlarken besmele-i şerife ile başlamalıyız. Bu sünnet-i seniyyeye diğer sünnetler gibi uygulanmalı gerekirse bunu hanemizde bir kural haline getirmeliyiz.
*Ufak büyük demeden her sahih-i sünnet-i nebeviyye itibar etmeli Efendimizin yürüdüğü yoldan yürümeliyiz
Ayette ne diyor bizlere (Rabbimiz): “ Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.” (Zilzal 7)
İns ve cin taifesi de dahil kim ne hayır işlemişse onu görecektir. Biz üç harfliler yani ins ve cin âlemi müşahedesinde ne işlemişsek tabiri caizse tahrifat-ı zelle de dahil bilerek veya bilmeyerek ne hayır işlemişsek onun mükâfatını çok meşhur bir tabirle cam gibi veya ayna gibi o nizamiyyat-ı temizlikte hem şehadet hem temaşu hemde sıfat-ı-sağir ile tefekkür edip , basar sıfatının tecellyatı ile göreceğiz
Efendimiz’in (asm) yaşadığı yaşattığı, anladığı anlattığı, yediği yedirdiği, içtiği içirttiği gibi onun dua ettiği onun yaptığı mücadeleler gibi bizlerde kendimizle evvelen mücadele etmeliyiz.
Hayrın küçüğü olmaz lakin sözün büyüğü olur..
