Elazığ destanı
Hüseyin Karlıdağ
Bilesin ki beyim, Elazığ Harput'un devamı
Gelmedi mi gakkom, artık uyanmanın zamanı 
Bu şehri yaşamak gardaş, mest eder adamı
Bulamadığın ne ki durisin, şahlanmanın zamanı                            
Çağır elezberi, hoyratı, divani, mayayı ki dinlensin 
Oynat keçikeyi, güvercini, halayı, çepiki izlesin 
Söylet Ahçik'i, Hafom'u, Akif'i, Suna gelin ki bilinsin 
Dünyaya mumlu dans oldu çaydaçıran, sen ilksin                                                                            
Köğenkli Hafız, Hafız Osman Öge musiki hocamız 
Abbas Bakir, Yeniceli Kemal, Sih Hacılı İzzet tadımız 
Kore Mamo, Demirci Sıtkı, Enver Demirbağ üstadımız 
Bunlar bizim ekinimiz, bağımız, bostanımız, bahçamız
Bedende yelek, içlik, şalvar, 'başta keçe, küllah 
Esası çığırtma, zurna, kabul görmüş gırnata eyvallah 
Paşa Göçtü, Peşrev, Bağlama, Şahnışşenli kürsübaşi maşallah 
Saygılıdır kızı, oğlu atasına; bayrağına elhamdülillah
Kesrik lahanası, etli sarması, yaninda erişte çorbası 
İçli köftesi, sırını, kellecoşu, işgenesi, patilası 
Yağı kendinde keşkek, anuğ yarpuzlu ayranlı çorbası 
Tatlıdır peynirli ekmeği. Harput köftesi, Palu tavası
Sunguruoğlu, Memişoğlu kültür elçisi 
Buzluk mağarası, Cimsit hamamı, Egri minaresi
Batık şehirdir Hazar gölü, yanı başında Sivrice’si
Bizde devlet esastır; yıkılmaz Harput Kalesi                            
Hanı, Han ağası, Kuzuova sı, ya Uluova sı 
Yığın ki delikanlısı, hele hele Arap Babası 
Mertliktir, yiğitliktir, doğruluktur mayası 
Adam gibi adamın olduğu şehir Elazığ Ovası                                                                            
Keban, Harınget, Fırat; bulanıktır daima Murat 
Uyan artık dev, uyan ölü toprağın üstünden at 
Mazini öğren, bu şehri eski Harput yap 
Seyret Kömürhan'dan. Harput'a huzur içinde bak
Buzbağı, orciği, boğazkeresi, öküzgözü asması 
Bademşekeri, çedenesi, Ağin leblebisi, Şüşnaz ayvası 
Paşa armudu, tudu, tudunusu. yer elması 
Adamdır hepsi adam, bu şehrin hem beyi hem ağası
Tepesi, dağı, her yanı dopdolu Maden yatağı 
Adı vişneli mermer, saraylarda kaptı makamı 
Belekgazi, Izzetpaşa, Beyzadedir baba ocağı 
Üç serveti var, ati, avradı, silahı
Kayakçılar süzülür Hazarbaba dağından 
Mastar dağı ben miyim duman kalkmaz başımdan 
Asla aynı düşünmem, ayrı düşmem baba ocağından 
Desturludur, yanlış kelime çıkmaz dudağımızdan 
Doğukent, Ataşehir, Hilalkent, Misland oldu yeni çehremiz 
Rizaiye, Bölge, Seko kaburgası; icadiye, Misek, Devris mahallemiz 
Mesire yeri, çay bahçeleri, tam kalbimde Fırat üniversitemiz
İnönü, Hürriyet, İstasyon, Vali Fahribey, bilinir herkesce Gazi Caddemiz
Vekilimiz, başkanımız, emek vermiş valimiz 
Adamlıktır desturumuz, bükülmez bileğimiz 
Helaldir ekmeğimiz, aşımız, yemeğimiz 
Kitabimiz Kuran, peygamber önderimiz
Biz Elazığlıyız, açıktır her daim alnımız 
Allah'ın Lütfu, bize liderlik yazılmış yazımız 
Eğdirmez başımızı sağlam durur; avradımız, bacımız 
Farketmez evladımız, anamız babamız, vatandır bizim canımız!
Karlıdağ der ki; asla erimez karımız 
Adam olan herkes gardaşımız, bacımız 
Şusu busu değil, Osmanlıdır bizim babamız 
Bu ülkenin ayyıldızlı bayrağındadır sevdamız!