Cansu Açık: 2030'a kadar rekabet gücü yüksek bir üretim modeline geçeceğiz

Seza Çimento Yönetim Kurulu Üyesi - Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Direktörü Cansu Açık, '2030'a kadar tamamen dijital, düşük karbonlu ve rekabet gücü yüksek bir üretim modeline geçmeyi hedefliyoruz' dedi.

Çimento üretiminde karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik regülasyonların artması ve özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte küresel tedarik zincirinde çevreci, sürdürülebilir ürünlerin ön plana çıkması sektörün yönünü ikiz dönüşüme çevirdi. Bu dönüşüm sürecine regülasyonları beklemeden hazırlık yapan şirketlerden biri olan Seza Çimento'nun Yönetim Kurulu Üyesi - Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Direktörü Cansu Açık, dijital ve yeşil dönüşüm alanında 2026 yılında hayata geçirecekleri çalışmalar ve 2030 hedefleri hakkında bilgi verdi.

'Kuruluşumuzdan itibaren Endüstri 4.0 odağında üretim yapıyoruz'

Seza Çimento'nun 2016 yılında Endüstri 4.0 odağında kurulduğunu belirten Cansu Açık, 'Makinelerin birbiriyle haberleştiği, uzaktan izlenebilen ve kumanda edilebilen bir sisteme sahibiz. Prosesin kontrolü, kararlılığı ve optimizasyonunu sağlamak için kullandığımız SCADA ve Exper sistemlerimiz sayesinde tüm sistemi kumanda odasındaki operatörler aracılığıyla yarı otomatik olarak yönetebiliyoruz. Yine tüm sistemi 'uzaktan oto-pilot ile insansız olarak çalıştırabilen' ve 'kumanda edip denetleyen' teknoloji olmak üzere iki ayrı teknoloji kullanıyoruz. Kalite kontrol birimimizde kurduğumuz RoboLab ve diğer sistemlerle de üretim prosesinin farklı noktalarından insan eli değmeden otomatik olarak numune alıyor, ardından bu numuneleri yine insan eli değmeden analiz ediyoruz. Reçetelere uygun, standart sapması düşük, sürdürülebilir, kontrol edilebilir ve güvenilir üretim için de ham madde sistemini çevrim içi olarak kontrol ediyoruz' dedi.

'Üretim süreçlerimize yapay zekayı ekledik'

2025 yılı itibarıyla çimento üretimi sürecinde yapay zeka kullanmaya başladıklarını söyleyen Açık, 'Algoritmalar; kalite parametrelerini tahmin edilebilir hale getiriyor. Böylece mevcut çimento üretimini optimize etmek için hedef değerler hesaplanıp süreçte geri beslenebiliyor. Biz de bu sayede enerji maliyetlerini düşürme, alternatif yakıt oranlarını maksimize etme ve karbon emisyonu düşük çimento üretme yeteneğimizi artırıyoruz. Öte yandan yapay zeka destekli video analitik çözümleriyle iş sağlığı, tesis ve operasyon güvenliği sağlamak için de çalışmalar yürütüyoruz' diye konuştu.

'2026'nın ilk çeyreğinde teknoloji yatırımlarımız hızlanacak'

Teknoloji alanındaki yatırımlarına 2026 itibarıyla daha da hız kazandıracaklarını ifade eden Açık şöyle devam etti; 'Fırat Üniversitesi iş birliğiyle fabrikamız bünyesinde bir Ar-Ge Merkezi kurmak için hazırlıklara başladık; bu merkezi 2026 yılında açmayı planlıyoruz. 2026'nın ilk çeyreğinde tamamlayacağımız dijitalleşme projelerimiz de var. Bu kapsamda üretimde ham madde girişlerinin otomatik ve hatasız şekilde izlenmesini sağlayan Endüstri 4.0 RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama) teknolojisini kullanmaya başlayacağız. Yine bu dönemde yeni ERP sürümümüz ile hem analitik raporlama, planlama-tahminleme ve gerçek zamanlı karar desteği hem de e-çözümler kullanacağız.'

'Çevreye duyarlı, belirlenen yasal sınırların çok altında değerlerle üretim yapıyoruz'

Seza Çimento'nun bölgedeki en büyük ve en teknolojik yatırımlardan biri olmanın yanı sıra en çevreci fabrikalardan biri olduğunu da vurgulayan Açık, 'Çevreye duyarlı bir çimento fabrikası kurmak hiç kuşkusuz oldukça büyük bir yatırım gerektiriyor. Ancak bu yatırımlar uzun vadede hem ciddi bir verimlilik hem de çevresel ve dolayısıyla sosyal bir fayda sağlıyor. Biz de bu bilinçle ve sektörde var olan çevre bilincini biraz daha üst seviyelere çıkarmak için fabrikamızda daha kuruluş aşamasındayken ilave bazı yatırımlar yaptık. Türkiye ve AB ülkeleri için belirlenmiş yasal sınırın çok altında toz emisyon değerleriyle üretim yapıyoruz. Baca gazını ise klinker soğutma, tesisi ısıtma gibi alanlarda enerji olarak geri dönüşümde kullanıyoruz. Fabrikamızın elektrik ihtiyacını karşılamak üzere güneş enerjisi santrali kurduk' açıklamasında bulundu.

2025 yılı itibarıyla kamu ihale sözleşmelerinde düşük karbon emisyonuna sahip yeşil çimento kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla diğer çimento türlerine sınırlama getirildiğini hatırlatan Açık, 'Bu konudaki tebliğ öncesinde başlattığımız çalışmalarımızla 'CEM II/A-LL 42,5 R' çimento tipinde klinker kullanım oranımızı yüzde 78-80 seviyesine kadar düşürmüştük. 2030 yılında zorunlu olacak yüzde 75 oranına daha erken tarihlerde ulaşmak, hatta bu oranı yüzde 70'e kadar düşürebilmek için laboratuvar ortamında çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ayrıca farklı katkı oranlarında farklı çimento tipleri için deneme çalışmaları yapıyor, A tipinden B tipine geçmeyi hedefliyoruz' şeklinde konuştu.

'Çalışmalarımız bölgemiz ve sektörümüz için önemli bir adım olacak'

2030 hedeflerine de değinen Cansu Açık sözlerini şöyle tamamladı; '2030'a kadar tamamen dijital, düşük karbonlu ve rekabet gücü yüksek bir üretim modeline geçmeyi hedefliyoruz. Bu hedef, dijitalleşme ile sürdürülebilirliği aynı potada buluşturan bütüncül bir ikiz dönüşüm sürecini ifade ediyor. Üretimin her aşamasında veriye dayalı karar alma kültürünü yerleştirirken çevresel performansımızı da kalıcı biçimde güçlendireceğiz. Seza Çimento olarak bu alandaki çalışmalarımızın bölgemiz ve sektörümüz için de önemli bir adım olacağına inanıyoruz.'

Bakmadan Geçme