Demirkıran 'Kadın Girişimcilerin Yanındayız'

Elazığ Belediyesi Kadın Meclisi Başkanı Tuba Demirkıran ile Detay Dergisi okurları için güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Eğitimci kimliği ile tüm sorularımızı içtenlikle cevaplayan Demirkıran, Elazığ Belediyesi Kadın Meclisi olarak güzel çalışmalara öncülük yaptıklarını kaydetti.

PAYLAŞ
Elazığ Detay Haber - Gülşah Altaş

Demirkıran, Hayme Ana Semt Pazarı Projesi'nde sona geldiklerini kaydederek, paydaş kurumlarla oldukça güzel bir çalışma örneği sergilediklerinin altını çizdi.

Elazığ'da kadın girişimcilere ellerinden gelen tüm desteği sunduklarını belirten Demirkıran, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın kendilerine verdiği destekten dolayı teşekkürlerini iletti.

Şimdi Elazığ Belediyesi Kadın Meclisi Başkanı Tuba Demirkıran ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi ile sizleri baş başa bırakıyoruz.

 

Tuba hanım, geçmiş dönemlerde Elazığ Belediyesi Meclis Üyeliği yapmıştınız. Şehrin sorunlarını bilen ve bu minvalde çalışmalar yapan birisiniz. Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

İlk, orta, lise tahsilimi Elazığ'da tamamladım. Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olarak masterı Başkent Üniversitesi'nde tamamladım. Elazığ'da Final Eğitim Kurumları'nda bir yıl staj yaptım. Daha sonra KPSS'ye hazırlandım ve Konya Seydişehir'e görev yerime atandım.

Babamla kayıt yapmak için görev yerime gittik ve görev yerim bir köydü telefon bile çekmiyordu. Biz 4 kız kardeşiz babam bizlere çok düşkündür, ‘köyde yapamazsın sana ulaşamayız merak ederiz, sen gel biz Elazığ'a geri dönelim, sen dershanecilik yapmak istiyordun’ deyince göreve başlamadan tekrar babamla Elazığ 'a geri döndük.

Elazığ'da 2004-2005 yılında şehrin ilk KPSS kursu olan Pusula Kurs Merkezi'ni kurdum. Uzun yıllar KPSS sektöründe hizmet verdim. İlk kurs merkezi olduğu için 5 binin üzerinde öğrenciyi yakaladığımız çok oldu. Elazığ'ın yüzde 70'i bizim kurs merkezimizden atanmıştır. Kurs merkezimize gelip daha sonra bizde öğretmenlik yapan öğrencilerimiz olmuştur. Daha sonra Elazığ'da İngilizce Kurs Merkezi açığı olduğundan İngilizce Kurs Merkezi açtım.

Bilgisayar, DGS, Açık Öğretim, ALES kursları açtık. Yöneticiliğin yanı sıra 5 yıl aktif olarak haftada 50 saat derslere giriyordum. Derken olayın kader kısmet boyutu var. Evlenince sadece idarecilik yaptım, öğretmenliği bıraktım. Bu süreçte anne oldum. Anne olunca 1 yıl ara verdim  ama hep yoğun ve koşuşturmalı bir süreçti. Elazığ'da hep eğitim sektöründe hizmet verdim. Çoğu öğrencime branşım Türkçe olmasına rağmen Rehberlik Eğitimi verdim. Binlerce öğrencime destek oldum.

 

 

Elazığ Belediyesi Kadın Meclisi Başkanı olarak güzel çalışmalara imza atıyorsunuz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü,14 Mart Tıp Bayramı,18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü gibi programlar düzenlediniz. Bu programlar hakkında neler söylemek istersiniz?

 

Elazığ Belediyesi Kadın Meclisi Başkanlığı görevini bana verirlerken Belediye'nin yapısını biliyordum. Daha öncede meclis üyeliği yaptığım için o görevim esnasında da oturayım, sakin geçsin diye bir şey söz konusu değildi. Birçok komisyonda görev yapmıştım ve alışkındım. Daha gencim, meraklıyım, belediyenin yapısını çözmeye çalışıyorum. Artıları, eksileri, doğruları yanlışları var. Sorguluyorsunuz ve kaybedeceğiniz bir şey yok diye daha rahat hareket edebiliyorsunuz. Benim yapım böyle, hayatta kaybedeceğim tek şey kişiliğim noktasındadır. Bunun haricindeki hiçbir şey önemli değil ve hesabı vereceğiniz mercii düşününce daha rahat çalışıyorsunuz.

Meclis üyeliğim boyunca ne kadar hassas çalıştığımı biliyorlardı. Kadın Meclisi Başkanlığı bana verilince göstermelik bir şeyler yapıp bir Kadın Meclisi oluşturayım, geçici bir şey olsun gibi bir düşüncem olmadı. Bana verilen görevin en iyisini yapana kadar tabiri caizse canım çıkana kadar en iyisini yapmaya çalışırım. Tabi ki kuluz eksiklerimiz olur ama bir eksiklik olursa da telafi yoluna giderek yapmaya çalıştık. Meclisi oluştururken de nasıl bir meclis oluşsun, şehrin neye ihtiyacı var gibi sorulara cevap bulmaya çalıştık. Herhangi bir yardım konusunda yardımın hakkıyla yerine ulaşmasının sağlanması için gayret ettik. Örneğin Elazığ depreminde benim 45 günlük yoğun bir çalışma sürecim oldu.

O dönemin Valisi, Valimizin eşi, Emniyet Müdürümüzün eşi, Bakanımız Süleyman Soylu'nun eşi ile birlikte bizler çok yoğun çalıştık. O dönemde gördüm ki yardımlar hak ve adalet çerçevesinde dağıtılmalı. Yani bir meclis oluşturacaksan gerçekten bu meclisteki isimlerle ben o yardımları hakkaniyetli adaletli dağıtabilmeliyim dedim. Bir eğitimci kimliğim var ve ben her işin eğitimle insanlara anlatarak, insanlarla konuşularak, insanlara bir şeyleri vererek  düzeleceğine inanan biriyim. Eğitim, hayatımızın her anında her köşesinde olmalı. Tüm personellerimizin eğitimle her işin üstesinden gelebileceğine inanıyorum. Eksiklikler gözetilerek eğitimle düzeltilebilir. Yine kadının toplumumuzdaki yeri çok önemlidir. Çocuğu yetiştiren anne, çocuğu nasıl yetiştiriyorsa çocuk yoluna o şekilde devam ediyor. O yüzden yönetime eğitimci kimliği iyi olan kişileri aldım. Ve bir şehirde imar çok önemlidir. İmarın iyi olması, hakkıyla yapılması şehrin dinamiğini her zaman fazlasıyla artırır. O yüzden meclis üyelerimizden inşaat mühendisi olan, inşaat teknikeri olan, mimarlıkta okuyan öğrencide aldık ki hep birlikte beraber çalışalım. Çalışmalarımızı düzenlerken ne yapalım, nasıl yapalım, şehrin nabzını nasıl tutalım diye isimler üzerinde çok durdum. Pandemi şartları bizleri biraz yavaşlattı, biraz durdurdu ama yine de güzel işler çıkaracağımıza inanıyorum.

 

 

Siz çalışkan ve azimli birisiniz. Takip ettiğimiz kadarıyla her yaptığınız programa itina ile hazırlanıyorsunuz ve bu şekilde hareket ediyorsunuz. Kadın Meclisi’nin bundan sonraki çalışmaları ve projeleri hakkında neler söylemek istersiniz?

Hayata geçireceğimiz çok fazla projemiz var. Genel olarak belediyemize ait bütün kütüphanelerimizi gezdim. Kütüphaneleri aktif hale getirmek, orada kitap tanıtımları yapmak, kitap okuma oranlarını artırmak, bayanlara yönelik nasıl gün yapıyorsalar kitap okuma günleri gerçekleştirmek istiyorum. Muhtarlarla görüşüp tanıtımının yapılmasını, gençlerimize oralarda destek olmak istiyorum. Herkesin parası yok, herkes özel ders saatine 150 TL veremiyor.  Veya bir kütüphanedeki sıraya aylık 750 TL veremeyebiliyor.

Birde bir Çocuk Kütüphanesi açmayı istiyorum. Daha açılacak 6 tane kütüphanemiz var ve bunlardan biri Çocuk Kütüphanesi. İçerisinde çocukların masallar dinleyebileceği, görsel olarak da çocuklarımızın dikkatini, ilgisini çekecek, çocuklara kitapları sevdirecek bir yer olmasını istiyorum. Benim yaşama bakışım budur. Kuran-ı Kerim gönderilirken ilk ayet Oku'dur.   Biz bu şekilde hareket edebilirsek her şeyin düzelebileceğine inanıyorum. Kadın Meclisi olarak kütüphaneler bizim için öncelik. Sağlık alanında da bütün hastanelerimiz ile iç içe çalışıyoruz. Anadolu Hastanesi Dünya Kadınlar Günü'nde hiçbir güvencesi olmayan bayanların ücret talep etmeden tedavilerini karşıladı. Eğitim, sağlık, pandemi ile ilgili gerekli bilgiler verildi. Ben bunların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çalışmalarımı bunlar üzerinde yoğunlaştırmak istiyorum.

 

Elazığ, 24 Ocak Depremi’nde çok yara aldı. Ardından da  tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci halen devam ediyor. Şehrimizde de bir çok bina yıkılarak TOKİ aracılığıyla yeniden inşa edildi. Deprem sonrasında gerçekleştirdiğiniz çalışmalar  nelerdir?

Deprem sürecinde, 24 Ocak gecesi bakanımızın talimatıyla Vali beyimizin eşi arayarak, ‘sahaya inmemiz lazım’ dedi. Bizler gönüllü olarak 45 gün boyunca sabah 8.30 ile akşam 21'e kadar Elazığ'daki çadırların hepsini gezdik. Hiç gitmediğim yer kalmadı. Çadırlar bitti sonra konteynerlere geçtik. Hepsinin oluşum süreci, yerleşim süreci, eşyalar sürecinde desteklerimiz oldu.  Sanki o dönemde biri bana Kadın Meclisi görevini üstleneceksen o ili gör, bir 45 gün ili tanı demiş gibi tevafuk mu neydi bilemiyorum artık 45 gün çok yoğun ve emek vererek çalıştık. Ciddi sıkıntılı bir süreç ve gönülden herkesin isteyerek çalışması gereken bir süreçti. 11 Mart 2020 tarihini  unutamıyorum. Depremzede bir vatandaşımız hastanede yatıyordu. Valimizin eşi aradı, ‘Tuba Hanım ziyarete gidelim mi’ dedi. ‘Gidelim ama pandemi ilimizde ciddi şekilde yayıldı, ben bir bilgi alayım ona göre gidelim’ dedim. Gitmediğimiz yer, dokunmadığımız insan kalmasın istedik. Hemşehrilerimizin evlerinin yerleşme sürecinde de kendilerini yalnız bırakmadık. Ne eksikleri varsa hepsiyle yakından ilgilendik. Sürekli sistemli bir şekilde depoda çalıştık. Gidip görünelim çıkalım değildi yani. Hiçbir şeyi hayatımda öyle yapmam zaten.  O süreçte aynen böyle bir süreçti. Hastalanan insanlar oluyordu. Ben o dönemde eşim Kardiyolog Suat beye gönderdiğim hastanın sayısını anlatamam, hepsine de ücretsiz baktı. Kalp sıkıntıları olanlar var ilaçlarına ulaşamıyor, hastaneye gidemiyor, kendim muayene ettirdim, kendim ilaçlarını temin ettirdim. Çok ciddi bir emekti.

 

Kadın Meclisi olarak ekibinizle  güzel çalışmalara imza atıyorsunuz. Birlikten Güç Doğar sözünden de hareketle yönetiminiz de bulunan arkadaşlarınızda size destek veriyor. Diğer STK’larlada çalışmalarınız var mı?

Bizi yavaşlatan şu pandemi süreci oldu. Toplu hareket etmek çok zor oluyor. Ben özellikle bu görev verilince daha hızlı hareket etmek isterdim. Ama o dönem meclis üyelerimden kiminin annesi vefat etti, kimi bu yaşadıklarımızı çok ağır geçirdi. Bu süreçler hep bizi yavaşlattı. Belediye adına bir kadın üretici kooperatifi kurma isteğim var. İlk başladığım günde bu düşüncem vardı hala daha da var.  Hayme Ana Projesi bunun bir temeli olmuş olacak. Kooperatifleşmenin Elazığ'da nasıl ilerlediğini orada daha net görmüş olacağız. Bu projeye benim ciddi bir emeğim söz konusu. İlk aşamadan formların hazırlanmasına kadar, her maddenin sözleşme şartlarına kadar her kurumla teker teker görüştüm. Pandemi sürecinde özellikle de insanların tarımla iç içe olması gerektiğini düşünüyorum. Gıda temel ihtiyaç. Ciddi bir göç var ve tarım yapan nüfusta bir azalma söz konusu. Biz dışa bağımlı hale gelmişiz. Biz kendimiz üretelim, neden ithal edelim. Üretim olmadan hiçbir şey olmaz. Üzerinde durduğum ciddi konulardan biridir bu.

Kadınlar mesela evinde salçasını mı yapıyor, biberini mi üretiyor, turşusunu mu üretiyor yapsın gelip orada rahat rahat satsın. Bizde onlara ciddi bir şekilde destek olalım. Ben bu projeye çok önem veriyorum. Örneğin doğumlarda süslemeler, organizasyonlar, nikâhlarda şekerlemeler falan bunları yapan o kadar yetenekli bayanlar var ki çok güzel katalog hazırlamışlar. Aslında bayanlarımız çok güzel çalışıyor. Ama biz o dinamiği bir türlü bir araya getiremiyoruz. Benim gözlemim bu yönde. Pandemi bizi yavaşlatan tek şey. Bayanlara destek olmak lazım. Bayanlar okuyamayacaksa el sanatlarına yönlenip güzel şeyler ortaya koyabilir. Evlerine 3-4 bin maaş giren bayanlar var. İnternet sitesi kurmuşlar ama yinede bir yönlendirme gerekiyor. Ben sadece Elazığ Kadın Meclisi olarak bunu yapabilirim demiyorum. Bu arada Yasemin hanım, Remziye Hanım, ben ve babam geçmiş yıllarda Ticaret Odası yönetimindeydik. O dönemler bayanlara yönelik bir  çalışma  yaptık. Burada bütün STK’lara görev düşüyor. Şehrimiz için bir şeyler yapmak istiyorsak. hepimiz bir araya gelip desteklememiz gerekiyor.

 

Genç yaştan beri çalışıyorsunuz. Aynı zamanda aktif olarak siyasetin içerisinde görev yapıyorsunuz. Önümüzdeki dönemlerde  böyle bir düşünceniz var mı?

Siyaset ne getirir ne götürür bilmem ama eğer yapabileceğim bir görev ise Rabbim nasip etsin. Eğer bilmeden hakka geçeceksem de nasip etmesin. Çünkü ben, benim için asıl olan ebedi alemi istiyorum, bu dünya geçici. Ülkemi çok seviyorum, vatanımı çok seviyorum. Siyasette de eğer hayırlıysa vekilim Rabbim. Siyaset için  şu arkanda olmalı, şöyle para vermen lazım diye düşünmedim. Hakkıyla çalışacaksam Rabbim nasip etsin yoksa da hiç önemli değil, ben hayatımdan böyle mutluyum. Zaten yıllarca hizmet verdim, binlerce öğrenciyi okuttum. Bunları söylemek doğru değil ama ücretsiz okuttuğum öğrencim oldu. Onlar zaten benim hayattaki en büyük tesellim. Birçok insanın ekmeğinde desteğim oldu. Milletvekili yada bakan bile olsam bu kadar mutlu olamam. KPSS kursunda o kadar anım var ki yani dile kolay 12 yıl ve 5 bin üstü öğrenci ile birebir siz ilgileniyorsunuz. Siyasette eğer gerçekten beni mutlu edecekse, birilerine dokunacaksam, şehre bir şeyler yapacaksam olsun yoksa benim için hiçbir önemi yok.

 

Bu güzel söyleşi için size çok teşekkür ediyoruz. Detay Dergisi okuyucuları için neler söylemek istersiniz?

İnsanların sesi olabilmek, doğruyu doğru şekilde aktarabilmek için basın gerçekten çok önemli. Her şeyi doğru şekilde yazarsanız ne mutlu size. Derginin içeriği biraz daha tanıtım amaçlı ama doğru olarak tanıtmak şehre yön verebilmek çok önemli. Basınında bu noktada çok büyük bir vebal üstlendiğine inanıyorum. Ben sizlerin güzel işler yaptığınıza inanıyorum. Gerek Erdal bey, gerek siz yıllardır bu şehirdesiniz ve basını biliyorsunuz. Bizleri gerçekten doğru tanıtmak sizin elinizde. Toplumun gidişatında basın çok önemli. Sizin de bu işi hakkıyla yaptığınıza canı gönülden inanıyorum. İnşallah güzel çalışmalarda sizlerin desteğiyle güzel şeyler ortaya koyacağız.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN